20 Mart 2009 Cuma

Ömer Kara kimdir?

1984 Istanbul doğumludur. İlkokulu Bahçelievler'deki Bağlar İlköğretim Okulu'nda okumuştur. O yıllarda kendisine okuma yazma öğreten, bilgi yarışmalarına girmesi için teşvik eden ve Anadolu Liseleri Sınavı'na hazırlayan biricik öğretmeni Gürbüz Akbaba'ya çok minnettardır.

Ancak Anadolu Liseleri Sınavı'nda kendisinden beklenen performansı sergileyemeyip o yıl yeni açılan Şişli Anadolu Lisesi'ne ön kayıtla girmiştir. Bir sene hazırlık ve 3 sene ortaokul eğitiminden sonra o okuldan da ayrılmıştır. O yıllarda aklına fen lisesini sokan ve 3 arkadaşıyla birlikte kendisini matematik olimpiyatlarına hazırlayan İlhan Erdoğan Hoca'sına ve fizik alt yapısını veren Salih Zeki Keklik Hoca'sına da çok minnettardır.


Orta 3. sınıftan sonra Fen Liseleri Sınavı'nda da kendisinden beklenen performansı sergileyemeyip, 99 Gölcük Depremi sonrasında puanları düşen Kocaeli Körfez Fen Lisesi'ne (KKFL) yine yedeklerden girmiştir.

Fen Lisesi'nde de muhtelif bilgi yarışmaları ve fizik olimpiyatlarına girmiştir. Lise yıllarında sanatın çeşitli dallarına ilgi duymasına zemin hazırlayan arkadaşlarına çok minnettardır.

ÖSS'de bir milyon insan gibi kendisinden de derece beklenmiştir ancak o sayısalda ilk bine bile girememiş ve ODTÜ İşletme Bölümü'ne girmiştir.

ODTÜ'de ingilizcesi yeterli görülmeyip bir sene İngilizce hazırlık okmak zorunda kalmıştır. Üniversitede gitar, görsel tasarım ve kısa film konularıyla ilgilenmiştir. Daydreamer adında kısa soluklu bir müzik grubunda solo gitaristlik yaparak, çeşitli klüplere ve firmalara afiş ve web tasarımları yaparak ve 3 tane de kısa film çekerek babasının tırıvırı dediği işlere bulaşmıştır. İşletme gibi kolay bir bölümde not ortalaması hiçbir zaman 3.5'i görememiş ve High Honor listesine girememiştir. 2. sınıftan sonra Almanca Öğretmenliği yan dal programına başlamış ancak 8 veya 9 dersin sadece bir tanesini geçebilmiştir. 4. sınıfının ilk döneminde Almanya'nın Paderborn Üniversitesi'ne Erasmus Programı'yla gitmiş bir semester orada eğitim görmüştür. Aldığı dersler çok ağır gelmiş ve 6 ay boyunca neredeyse her gününü Bibo dediği okul kütüphanesinde geçirmiştir. 6 ay sonra yurda dönmüş, ODTÜ'de son dönemini de bitirerek mezun olmuştur.

Mezuniyetten sonra özel bir bankada işe başlamış ancak okul ortamından ayrı kalmaya dayanamayıp hemen İstanbul Üniversitesi Bankacılık Yüksek Lisans Programı'na başlamıştır. Halen ikisi arasında gidip gelmektedir.


Elle tutulur bir başarısı neredeyse yok gibidir. Girdiği bilgi yarışmalarının çok azında takımına birincilik kazandırmış, genelde hep ikinci olmuştur. Olimpiyat sınavlarında dereceye girememiştir. Anadolu Liseleri, Fen Liseleri Sınavları ve ÖSS'de derece yapamamıştır. Üniversitede girdiği reklam yarışmalarında dereceye girememiştir. Müzik grubu Daydreamer ODTÜ bahar festivallerinde konser vermek için yapılan elemeleri geçememiştir. Kısa filmleri festivallerde gösterim almak dışında bir derece elde edememiştir. İş yaşamında bankadaki eğitim sonunda girdiği sınavda bile birinci olamamıştır. Yeter artık... :)

Kitap okumaz yazar okur. Bir yazarın tüm kitaplarını okumak gibi enteresan bir olayı vardır. Dan Brown, Adam Fewer gibi işe yaramaz, Sunay Akın gibi vay be dedirten yazarları tavsiye eder.

1 yorum:

  1. ..Ve bu yazısıyla Ömer Kara Didem Çakır'ın vay be dediği yazarlar arasına girmiştir.

    YanıtlaSil