Geniş şube ağlarına sahip üç büyük ticari bankanın birleşmesi ile kurulmuş olan AIB’de yaşanan bu suiistimalin en önemli sebeplerinden bir tanesi bankanın ve suçun işlendiği iştirakinin tecrübesinde ve yapısal kurgusunda gizlidir. Baltimore gibi bir liman kentinde faaliyet gösteren Allfirst’ün müşteri portföyü, denizaşırı ticaret yapan ve sonucunda kur riski alan büyük firmalardan oluşmaktadır. Dolayısı ile Allfirst’ün işlemlerinin büyük bir bölümü, müşterilerin kur riskini azaltan karmaşık hazine ürünlerinden oluşmaktadır. Diğer taraftan kısıtlı büyüklükteki hazine işlemleri ile yıllarca ticari bankacılık yapan ve yöneticilerinin de sadece bu konuda deneyimli olduğu AIB gibi bir bankanın böylesine büyük hazine işlemleri yapan Allfirst gibi bir bankayı satın alması, çok yakından yönetilmesi gereken büyük bir risktir. Ancak bu risk iyi yönetilememiş ve vahim sonuçlar doğurmuştur.

Rusnak riskli stratejisinin bir sonucu olarak 1997 yılının sonunda 29,1 milyon dolar zarar etmiştir. Sorumluluğu alıp zararını yönetime rapor etmek yerine gizlemeyi tercih etmiş, oluşan zararı kapatmak için yetkisiz işlemler yapaya başlamıştır. Ancak, bir çok suiistimal vakasında yaşandığı gibi, Rusnak’ın yaptığı bu işlemler, oluşan zararı daha da büyütmüş ve 1999 yılında toplam 41,5 milyon dolar zarara neden olmuştur.
Rusnak, 1997 yılında aldığı pozisyonlarla zarar etmeye başladığı zaman, gerçekleşen bu zararları gizlemek için sisteme sahte opsiyon işlemleri girmiştir. Kuru, prim tutarı ve büyüklükleri aynı olan, ancak biri bir gün vadeli, diğeri gerçek forward pozisyonunun vadesi ile uyumlu olan iki sahte opsiyon işlemi yapmıştır. Rusnak, her iki opsiyon işlemini de aynı banka ile yapılmış olarak gösterdiği için işlemler nette herhangi bir transfer gerektirmemiş ve bu sebeple operasyon masasına gönderilmeyerek bir kontrol noktasını aşabilmiştir. Bu sahte işlemlerin sonucunda Rusnak, açık olan pozisyonunu gizlemiş ve kapalı (hedge edilmiş) olarak gösterebilmiştir. Yapılan tüm hazine işlemlerinde karşı taraf ile teyitleşmesi gereken Hazine Operasyon Bölümü bu işlemler için karşı taraf ile bizzat teyitleşmemiş, Rusnak’ın hazırladığı sahte faks dökümanları üzerinden teyit almıştır. Hazine Operasyon Bölümü’nün yapılan işlemleri bağımsız kaynaklardan teyit etmemesi büyük bir kontrol zaafiyeti oluşturmuştur.
Benzer bir zayıflık risk yönetimi faaliyetlerinde yaşanmıştır. Her traderın pozisyonu için bağımsız olarak riske maruz değer (RMD) hesaplaması gereken Hazine Risk Kontrol Bölümü, Rusnak’ın pozisyonu için yaptığı hesaplamalarda Rusnak tarafından manipüle edilmiş olan verileri kullanmış, sonucunda hatalı RMD hesaplamıştır. Rusnak’ın pozisyonunun RMD’si maksimum 1,5 milyon dolar olarak hesaplanmasına rağmen yapılan incelemelerde 90 milyon kaybettiği durumların yaşandığı tespit edilmiştir.
Hazine işlemleri için diğer bir kontrol noktası olan stop-loss limiti, AIB vakasında etkin olarak çalışmamış ve suiistimalin tespitinde yetersiz kalmıştır. Sistem tarafından bağımsız veriler ile hesaplanması gereken stop-loss limitleri, sistemin direkt olarak Reuters’tan beslenememesi nedeniyle traderların verileri üzerinden hesaplanmıştır. Rusnak, RMD hesaplamasında yaptığına benzer şekilde stop-loss hesaplamasında kullanılan döviz kurlarını manipüle etmiş ve bu kontrolü etkisiz hale getirmiştir.
Birinci ve ikinci seviye kontrollere ek olarak AIB’nin iç denetim fonksiyonları da bu suiistimalin tespitinde başarısız olmuştur. Rusnak’ın faaliyetleri, 5 yıllık süre zarfında sadece bir kere denetlenmiştir. Sonuç olarak AIB’de yaşanmış olan bu suiistimal vakasında; süreçteki kontrol zaafiyetleri, hazine işlemlerinde tecrübesiz olan yönetimin risk algısı ve etkin iç denetim sisteminin eksikliği, tarihteki en büyük operasyonel skandallardan birine neden olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder